Bayrama ramak kala mübarek Ramazan ayının son günlerinde Mescid-i Aksa’da yapılan insanlık dışı saldırıları kınıyor ve telin ediyoruz.
Uluslararası topluma ve uluslararası medyaya açıkça soruyoruz:
“Kudüs'teki devlet destekli saldırılar 'terör' değil de nedir?”
“Sadece Müslümanların değil tüm insanlığın vicdanını kanatan alçak saldırıların ve Filistinlilerin dünyanın gözü önündeki yaşadığı zulmün adı nedir?”
“Dünya İsrail’in hukuk tanımaz, vicdanlara sığmayan bu tutumunu daha ne kadar görmezden gelecek?”
Türkiye olarak çocukların şehit edildiği, kadın ve yaşlı ayrımı yapmaksızın fütursuzca gerçekleştirilen terör eylemlerine sessiz kalmamız mümkün değildir.
Mescid-i Aksa'da ibadet eden Filistinli kardeşlerimize yönelik İsrail askerlerinin bombalı saldırılarının bir an önce son bulmasını bekliyoruz.
Filistin meselesini kırmızı çizgi olarak gören Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce başlattığı ve son saldırılar sonrasında da uluslararası camiayı harekete geçiren girişimlerini destekliyoruz.
Harem-i Şerif’te gözler önünde yaşanan insanlık ayıbına dur demek için Türk medyası olarak topyekûn dimdik ayakta olduğumuzun bilinmesini isteriz. Tüm gerçekleri olduğu gibi ulusal ve uluslararası basın gündemine taşımaya, hakkın yerini bulması için mücadeleye zulüm bitene kadar devam edeceğiz.
RTÜK olarak bazılarının yönetiminde bulunduğumuz bazılarında ise üye sıfatıyla tarafı olduğumuz dünyadaki görsel ve işitsel medyanın düzenlenmesindeki önemli kurumlar olan BRAF, IBRAF, EPRA, EBU ve MNRA nezdinde girişimlerimizi başlatıyoruz.
Başta İslam coğrafyasının medyası olmak üzere tüm dünya basınını harekete geçirmek üzere elimizden gelen bütün gayreti aksatmadan sürdüreceğiz.
Ayrıca, görevlerini yerine getiren basın mensuplarına karşı İsrail güçlerinin saldırılarını da lanetliyoruz. Gerçekleri gösterme gayretinde olan Anadolu Ajansımız başta olmak üzere yabancı basın mensuplarına karşı sergilenen hunharca tavrı esefle kınıyoruz.
RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULU BAŞKANLIĞI