Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması, kadınların çoğunlukla cep telefonunu, erkeklerin ise araç radyosunu kullandığını belirledi.
RTÜK'ün 2019 Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması'nın İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasını (İBBS) temsil eden 26 ilde, 15 yaş ve üzeri 4 bin 512 kişiyle görüşüldü. Buna göre, Türkiye'de ortalama radyo dinleme süresi günlük 1 saat 43 dakika olarak tespit edildi.
Araştırmada, günlük ortalamaya bakıldığında 1 saat 52 dakika erkeklerin, 1 saat 32 dakika kadınların radyo dinlediği, ayrıca 55 yaş ve üzerinin en çok radyo dinleyen grubu oluşturduğu tespitine varıldı.
Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 59'u, kadınların ise yüzde 41'i her gün radyo dinliyor. Her iki kişiden biri radyoyu 1 saat ve daha az dinlediğini belirtti. Hafta sonu 1 saat ve daha az radyo dinleyenlerin oranının hafta içine göre daha yüksek olduğu görüldü.
Radyo yayınlarının günlük ortalama 2 saat 11 dakika ile en çok Ege ve İç Anadolu bölgesinde dinlenildiği belirlendi.
Radyo mesaiye gidiş geliş saatlerinde daha çok dinleniyor
Hafta sonu en fazla radyo dinlenen saat dilimi 18.00-21.00 oldu. Otomobili olanlar için "drive time" olarak bilinen saat dilimlerinde dinleme yoğunlaşıyor.
Radyonun en yoğun dinlenildiği saat dilimlerinin hafta içi, sabah işe gidiş ile işten çıkış saatlerini kapsayan zaman dilimleri olduğu dikkati çekiyor.
Hafta içi 09.00-12.00 saat diliminde radyo dinleyenlerin oranı yüzde 38,3 ile ilk sırada yer aldı.
Kadınlar cep telefonundan, erkekler araç radyosundan dinliyor
Araştırmaya göre, radyo denilince aklına ilk olarak "haber" gelenlerin yüzde 57'si erkek, "nostalji" gelenlerin yüzde 55'i ise kadınlar oldu.
Radyo yayınlarının en fazla takip edildiği cihazın yüzde 47,8 cep telefonu olduğu kaydedildi. Bunu sırasıyla araç radyosu, televizyon, klasik radyo, bilgisayar ve tabletler takip etti.
Araştırmaya katılanların beyanlarına göre, radyo yayınlarının dinlenildiği cihazların yıllara göre değişiminde ise cep telefonu ve araç radyosundan dinleme oranları önemli ölçüde artış gösterdi.
Radyo yayınlarını kadınlar cep telefonu ve televizyondan, erkekler ise araç radyosu ve klasik radyodan daha fazla takip ediyor.
Kadınlar pop, erkekler Türk Halk Müziği dinliyor
Araştırma kapsamında müzik türlerini dinleme durumunun cinsiyetlere göre dağılımına bakıldığında, kadınlar yerli pop müzik türünü erkeklere göre daha fazla dinliyor. Buna göre, yerli pop müzik dinleyen kadınların oranı yüzde 52,8, erkeklerin oranı ise yüzde 47,2 oldu.
Erkekler, radyoda en fazla Türk Halk Müziği türünü tercih ediyor. Bunu Türk Sanat Müziği ve arabesk türleri izliyor.
2009-2014-2019 yıllarında yapılan Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırmalarının incelenmesi sonucunda arabesk ve fantezi müzik, yerli pop ile rock müziği ve yabancı pop/rock müzik türlerinin dinlenme sıklığının yıllar içindeki artışının dikkat çekici olduğu kaydedildi.
"Radyoda çeşitlilik olmazsa olmaz"
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, araştırma sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, 13 Şubat'ın Dünya Radyo Günü'nü olduğunu anımsattı.
Radyoculuğun inanılmaz bir dönüşüm geçirdiğini, eski radyoların nostalji olsa da mobil teknolojilerin radyoyu yeniden şahlandırdığını belirten Şahin, "İnternet ve akıllı cihazlardan erişilebilen radyo yayınları yine vazgeçilmezlerimiz arasında yerini aldı. Artık, sadece araçlarımızda radyo dinlemiyor, internet tabanlı mobil teknolojilerle radyoları yakından takip ediyoruz. Artık radyo hanelerimizin sesi değil belki ama cebe giren teknolojilerle bireysel olarak kulağımızda." diye konuştu.
Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırmasını tamamladıklarını aktaran Şahin, şunları kaydetti:
"Araştırmamızda gördük ki, aziz milletimiz hemen hemen her gün radyo dinliyor ve ortalama günlük dinleme süremiz 1 saat 43 dakika. Bu sevindirici bir gelişme. Bilhassa gençlerin radyoya ilgisinin arttığını görmek bir yayıncılık otoritesi olarak bizleri heyecanlandırıyor. RTÜK Başkanı olarak sonuçları detaylı olarak inceledim. Halkımızın radyodan vazgeçmediğini görmek beni mutlu etti çünkü ben de radyodan ayrılamayanlardanım. Güzel Türkçemizin en doğru kullanıldığı mecra olan TRT radyolarının dinleyiciler tarafından en çok tercih edilmesi önemlidir.
Özel radyolarımızın da halkımız tarafından çokça dinlenmesi yayıncılık alanında çeşitliliği sağlıyor. Radyoda çeşitlilik olmazsa olmazdır. Kısacası sonuçlara baktığımızda radyonun yadsınamaz bir yeri olduğu açıktır ve hiçbir zaman önemini yitirmeyecektir. İnanıyorum ki radyolarımız bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da etik ilkelere bağlı, milli ve manevi değerlerimizi gözeten yayınlarına devam edecektir. Araştırmamızın özellikle iletişim fakültelerimizde okuyan öğrencilerimize ışık olmasını temenni ediyorum."